Page 97 - Avcılar İlçe Millî Eğitim Müdürülüğü Neside Dergisi Sayi 8
P. 97

95


                  Hasan’ın Azmi





                   Elif Bilge BEYAZIT  *



                       endisi  için  önemli  olduğunu  dü-  sa  yapıyorlar  ve  yardımcı  oluyorlardı.
                       şündüğü  bir  gündü,  bu  yüzden   Tarlaya güzelce asma fidanları dikti. Sır-
                  Kelinden gelenin fazlasını yapmayı   tında taşıdığı sularla gün gün fidanları
                   planlıyordu. Nihayet o gün gelmişti ve   sulardı.  Etrafındaki  otları  topladı,  her
                   artık sıra ondaydı. Hasan, kıt kanaat ge-  gün  onları  çocuğu  gibi  sevdi,  okşadı,
                   çinen, babasından kalan tek tarlanın or-  konuştu.  Onlara  masallar  dahi  okudu.
                   tasında bulunan bir kulübede yaşıyor-  Onlarla yemek yedi, onlarla yattı, onlar-
                   du. Tarlası,  köyün  diğer  tarlalarına  hiç   la kalktı...
                   benzemiyordu.  Çakıl  taşları  ve  yabani
                                                       Yarışmada  sıra  Hasan’a  geldiğinde,
                   otlarla kaplı olan verimsiz bir tarla, Ha-
                                                       yaptığı her şey gözünde bir bir canlan-
                   san'ın sahip olduğu alanı ifade ediyor-
                                                       dı. Kendisiyle gurur duydu. Hemen se-
                   du.  Bir  gün  belediye  başkanının  köyü
                                                       petine koydu üzümleri. Jüri üyelerinin
                   ziyaretiyle Hasan'ın umutları yeşermişti
                                                       karşısına  çıktı.  Sepetin  içindeki  üzüm-
                   çünkü  köyün  en  güzel  üzümlerini  ye-
                                                       ler, sanki güneşin altında parlıyorlardı.
                   tiştirene ödül olarak traktör verilecekti.
                                                       İri iri, sulu sulu, insan koparmaya kıya-
                   Hasan, şimdiden o traktörle yapacakla-
                                                       mıyordu.
                   rının hayalini kuruyordu.
                                                       Jüri,  Hasan’ın  üzümlerini  seçmişti;  ya-
                   Köylüler,  Hasan’a  içten  içe  gülüyor,
                                                       rışmanın  birincisi  ilan  etmişlerdi.  Be-
                   "Sanki tarlasını bilmez mi hiç? Bu çorak
                                                       lediye  başkanı  Hasan’ı  tebrik  ettikten
                   tarlada  yetişen  üzümden  bir  şey  olur   sonra traktörün anahtarını teslim etti. O
                   mu?"  diye  arkasından  konuşuyorlardı.   anahtar, aslında annesine ve babasına
                   O  sırada  Hasan’ın  aklına  annesinin  ve   verdiği sözü yerine getirmenin, emeği-
                   babasının  vasiyeti  geldi.  "Oğul,  çalış-  nin, alın terinin karşılığıydı.
                   maktan hiç yorulma, sakın pes etme!"
                   sözleri kulağında çınlıyordu.       Hasan, artık traktörüyle tarlalarını ekip
                                                       biçmeye,  üzümlerini  pazarda  satmaya
                   Köylülere aldırmadan hemen işe koyul-  başlamıştı.  Bir  gün,  duydum  da  bizim
                   du. Otları, taşları bir bir elleriyle gece-  Hasan, tarlasında yıl boyunca elde etti-
                   sini gündüzüne katarak topladı. Şimdi   ği hasatı bir fabrikaya satmış. Hasan, bir
                   sıra  tarlayı  gübrelemekteydi.  Hasan’ı   çorak tarlaya sahipken şimdi büyük bir
                   çok  sevdikleri  için  köylüler,  ne  istiyor-  çiftliğin bağlarının sahibi olmuştu.

                  *   Avcılar Borusan Oto Zehra Nurhan Kocabıyık Ortaokulu 6. Sınıf Öğrencisi.
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102