Page 70 - Avcılar İlçe Millî Eğitim Müdürülüğü Neside Dergisi Sayi 8
P. 70

FİLİS TİN'E ŞİİRLER







                        Gül ile


         68
                        Kül Arası Yol                           *





                        Mustafa IŞIK  **


                                                  -Kudüs’e-


                        Ölüyordum, korkuyordum karanlıktan
                        kuşlar çığırından çıkıyordu
                        seher vakti yanağında ben gökyüzü
                        giderek kararıyordu
                        çığlığım uzağa düşüyordu

                        Hatıralar dinmez birer acı
                        her biri bir boşluğu doldurur,
                                                          Bir baksan, kanatlanırdı kırılganlığım
                        yoktun içinde / yoktu annemin elleri
                                                          bağışlanırdı ıstıraplı hallerim,
                        gidenler  geri gelir miydi ki bir atın
                                                          belki de batmazdı mülteci taşıyan gemiler
                        salınan yelesine ne çok kanıyordum
                                                          yüreğimin kuşatılmış köşe başlarına
                                                          beklenen mehdi inerdi
                        Denizin ortasında firavun
                                                          cürme boyanmış her şehir
                        bir yanım sendin ötesi suyun acısı
                                                          Selahaddin bekler Kudüs olurdu
                        düşerdi yaprak, gül devşirmeye
                        giderdik
                                                          Bir görünsen, ayaklanırdı kalmalarım
                        ah kılıcıyla sinemi delerdin
                                                          görünür kervanlara ufuk
                        beni binler dikenin gülüşüne ekerdin
                                                          sapanımda taş gül olurdu
                        halbuki bir gülün kırmızısı kadar
                                                          ve ikimiz balçıktan insanlar
                        seni ne çok seviyordum
                                                          birbirimizi sevebilirdik
                                                          Şimdi, yüreğin gül-zar eylemeyecek âlemi
                                                          tutup da testiye hapsettin nehirlerimi
                                                          ah! harabatım, yabanım
                                                          bil ki hiçbir kadını öpmedim kalbinden
                                                          yol göstermedim yağmur bulutlarına
                                                          kaçıp kaçıp sığındığım her geceyi,
                                                          sen bildim

                                                          Ondandır gül ile kül arası yol başında durup
                                                          Ebabillerin yasıma gelmesini bekliyorum.

                        *   Yaşayan Şairler Platformu Ulusal Kudüs Şiirleri Yarışması İkincilik Ödülü
                        **  Şair.
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75